Bu Çığlığa Kulak Verin!

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan 8 yaşındaki Nilüfer böbrek kanseri ve tedavisi için gerekli parayı ailesi bulamıyor. 3 ay önce sürekli karın ağrısı şikayeti olan ve sınıfında öğretmeninin de dikkatini çeken çalışkan öğrenci Nilüfer Savcı, eskisi gibi gülmüyor, oynamıyordu.

İskenderun Dumlupınar Mahallesinde yaşayan savcı ailesinin en küçük kızları Nilüfer’in hastalığı nedeniyle zor günler geçirdiklerini belirten annesi Aişe Savcı kızını çoğu kez doktora götürdü ancak bir türlü sonuç alamıyordu. 10 Kasım günü Atatürk’ü anma günü için annesinin doktora gitme isteğini geri çeviren küçük Nilüfer, daha sonra anne Aişe Savcı kızını İskenderun Devlet Hastanesi’ne götürdüğünde kızının böbreğinde 8 santimetre bir kitle olduğunu öğreniyor. Kızının kanser olduğunu kızlarına dahi söylemediklerini söyleyen anne Aişe Savcı, kızının tedavisi için Adana’ya gittiklerini orada kızının kemoterapi tedavisi başladığını belirtti.

Hastalığını bilmeyen ve sadece toza alerjisi olduğu için maske taktığını bilen 8 yaşındaki İskenderun İnönü İlkokulu 3. sınıf öğrencisi Nilüfer Savcı, “Sabah uyanıp okula gitmek için hazırlandığımda karnım ağrıyordu. Okulda da ağrılarım devam etti. Bazı zamanlarda yine koştuğumda ağrılarım oluyordu. Çok hareket ettiğimde karnım ağrıyordu. Sabahları kalktığımda midem bulanıyordu. Özellikle koşunca çok ağrıyordu.” dedi.

Okulda derslerinin çok iyi olduğunu söyleyen ve büyüdüğünde ise öğretmen olup küçük çocuklara öğretmenlik yapacağını söyleyen küçük Nilüfer, “Sınavlarım hep iyi geçiyordu. Soruları okuyunca anlıyordum. Sınavlarda hep 90-95 ve 100 alıyordum. Büyüyünce öğretmen olup çocukları  eğitmek istiyorum” dedi.

İlk başlarda doktora götürdüğünde soğuk algınlığı nedeniyle şurup yazdıkların ve o şekilde ilaçlarını verdiklerini söyleyen anne Aişe Savcı, “Daha sonra yine rahatsızlandığında yine doktora götürdüm. Bu defa boğaz enfeksiyonu dediler. Yine ilaçları kullandık. Ama Nilüfer halsizdi. Sabahları kalktığında anne midem bulanıyor diyordu. Evden koyduğum beslenmeyi yemeden geri getiriyordu. İştahsızlık vardı. Öğretmeninde dikkatini çekmiş ve eskisi gibi değil Nilüfer neyi var diye soruyordu. 10 Kasım günü günlerde Cuma idi ve ben yine doktora götürmek istediğimde, kızım anne okula gideceğim bugün 10 Kasım dedi. Bende hemen ilk işim Pazartesi günü İskenderun Devlet Hastanesine doktora götürdüm. Doktor bey önce apandisten şüphelendi ve ultrasona gönderdi bizi. Sağ böbrekte 8 santimetre büyüklüğünde bir kitle olduğu çıktı. Sonra bizi Adana’ya sevk etti. Adana’da tekrar tetkikler yapıldı. Kitlenin büyük olduğu ve kötü huylu olduğunu söylediler. Ve tedaviye başlandı. İlk kemoterapi orada başlandı. Halsizleşti ateşlendi Nilüferim. İkinci kemoterapi İskenderun’da yapıldı. Kemoterapisi devam ediyor. 4 hafta daha verilecek. Küçülme olduktan sonra ameliyat olacak.” dedi.

Kızının hastalığından haberi olmadığını ve söyleyemediklerini ifade eden anne Aişe Savcı, “Daha önceden toza karşı alerjisi olduğu için biz şimdi ona toza alerjin var, mikrop kapmışsın ondan maske takıyoruz diyoruz. Ama neden Adana’ya ve diğer hastanelere gidiyoruz diyor. Hastanelerde neden yattığımı anlamıyorum anne diyor. Hep soruyor ama ayrıntılı hala bilmiyor.” diyerek gözyaşı döktü.

Sağlık güvencesi olmayan ve geçici işlerde çalışan Baba Salih Savcı ise “Kızımın tedavi sürecinin çok uzun olduğunu söylediler. Şuan kemoterapi aşamasında. Kemoterapiler sonrasında kitlenin küçülmesiyle birlikte ameliyat olacak. Ama bu tedavisi ve ameliyatı yüksek maliyet ve bizim bunu karşılamak için ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sağlık bakanlığımızdan yardım bekliyoruz. Kızımın kurtulması için yardım bekliyoruz.” diyerek küçük Nilüfer’in bu hastalığını yenmesi için yetkililerden yardım beklediğini ifade etti.