Bu Sese Kulak Verin Günden güne Eriyor

23 Nisan 2018 Pazartesi 11:19
Bu haber 766 kez okundu

İskenderun'da yaşayan 50 yaşındaki Berkant Bekfelavi tam teşhisi konulamayan hastalığı nedeniyle yüzünde ve vücudunda yaralarla yaşamaya çalışıyor.

Bu Sese Kulak Verin Günden güne Eriyor

İskenderun'da yaşayan 50 yaşındaki Berkant Bekfelavi tam teşhisi konulamayan hastalığı nedeniyle yüzünde ve vücudunda yaralarla yaşamaya çalışıyor.

Yaklaşık bir ay önce yüzünde yaralar çıktığını belirten Berkant Bekfelavi, maddi imkansızlıklar ve herhangi bir sosyal güvencesi olmadığından hastalığının nedenini ve çaresini bulamıyor.

Bir kahvede çalışan ve yaklaşık bir aydır hastalığı yüzünden işe gidemediğini, evinin kira olduğunu yakında ev sahibinin kendisini çıkarmasından endişe ettiğini ifade eden Bekfelavi, işyerinde kimsenin kendi elinden çay içmediğini, bulaşıcı mı korkusuyla insanların kendisinden uzak durduklarını söyledi.

Bir aydır rahatsızlığı nedeniyle yattığını ve arada İskenderun Devlet Hastanesi acil servisine giderek yüzüne pansuman yaptırdığını belirten Berkant Bekfelavi, “Hemen hemen bir aydır böyleyim. Gittikçede yayılıyor, vücudumda çıkıyor. Arkadaşlarımın vasıtasıyla iki üç doktora gittik.  Cilt kanseri olabilirsin dediler. Daha detaylı baktırmam gerektiğini söylediler. Maddi imkansızlık ve sosyal güvencem olmaması nedeniyle herhangi bir yere gidemedim. Yüzümde biber şeklinde yanmalar oluyor. Bir ay içerisinde yaklaşık 13 kilo zayıfladım. Görme sorunlarımda başladı. Zaten emes hastalığım da var. Yüzümde çok kötü şekilde iltihap şeklindeki yarayı sıyırttırıyorum, acilde temizliyorlar. Büyükşehirlere gitmemi daha ileri tetkik ve tedavi için gitmem gerektiğini söylüyorlar. Ancak dediğim gibi herhangi bir sosyal güvencem olmadığı gibi, maddi imkansızlıklar nedeniyle gidemiyorum” dedi.

Hastalığı nedeniyle işe de gidemediğini, kimsenin koyduğu çayı içmediğini bulaşıcımı diye herkesin kendisinden uzak durduğunu da ifade eden Bekfelavi, “İşyerinde sıkıntılar yaşandı. Mikrobik bulaşıcı olduğunu zannettiler. Çalıştığım yer kahve orada elimden çay içmiyorlar. Yani bulaşıcı olduğunu zannediyorlar. Tabi ki öyle bir şey yok. Bir aydır da işe gidemiyorum” diye konuştu.

Evden dışarıya pek çıkmadığını, yüzündeki yaranın güneş gördüğü zaman daha çok yandığını belirten Bekfelavi, “Pek dışarıya çıkamıyorum, hep evdeyim. Çıktığım zaman başım dönüyor. Birde insanların bana bakış açısı tuhaf oluyor. Oturmakta istemeyebilirler ona da bir şey demiyorum. İnsanlar benden uzak duruyor. Yani kendilerine herhangi bir şekilde bulaşır mı diye çekiniyorlar. Dışarıya da pek çıkamıyorum” dedi.

Oğlu ile birlikte yaşadığını ve oturduğu evinde kira olduğunu, kirayı da ödeyemediğini söyleyen Bekfelavi, “Oturduğum ev kira. Ondan yana da sıkıntımız çok. Ödeyemiyoruz. Zaten çalışamıyorum. Büyük bir ihtimalle de evden çıkartılacağız. Ödeyemiyorum çünkü şuan” diye konuştu.

Son olarak Bekfelavi, maddi imkansızlık ve sosyal güvencesi olmadığı nedeniyle hastalığını daha tam olarak ne olduğunu bilemediği gibi, çözümünün de ne olduğunu bilmediğini söyledi.


Yorum Gönder