İÇKD’den Kamuoyuna Açıklama

24 Eylül 2018 Pazartesi 09:59
Bu haber 735 kez okundu

İskenderun Çevre Koruma Derneği olarak, İskenderun limanında yapılan Angus sevkiyatı ile ilgili, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’nin öncülüğünde, Kasaplar Odası, Ticaret ve Sanayi Odası Temsilcileri ve MHP İlçe Başkanı ile Yunus Emre mahallesi Muhtarının da dahil olduğu komite ile birlikte, Limak Port’ta Angus gemisinin limana varışında yapılan işlemleri yerinde görmek amacıyla çalışmaları yerinde izledik. Bazı incelemelerde bulunarak edindiğimiz bilgileri ve gözlemlerimizi değerli kamuoyu ile paylaşmak istedik.

İÇKD'den Kamuoyuna Açıklama

 İskenderun Çevre Koruma Derneği olarak, İskenderun limanında yapılan Angus sevkiyatı ile ilgili, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’nin öncülüğünde, Kasaplar Odası, Ticaret ve Sanayi Odası Temsilcileri ve MHP İlçe Başkanı ile Yunus Emre mahallesi Muhtarının da dahil olduğu komite ile birlikte, Limak Port’ta Angus gemisinin limana varışında yapılan işlemleri yerinde görmek amacıyla çalışmaları yerinde izledik. Bazı incelemelerde bulunarak edindiğimiz bilgileri ve gözlemlerimizi değerli kamuoyu ile paylaşmak istedik.

“İskenderun halkı adına komite olarak görüşlerine başvurduğumuz Limak Port liman yetkilileri Et ve Süt kurumuna ait olan ve Türkiye’de çeşitli besicilik işletmelerine verilmek üzere ithalatı gerçekleştirilen Angus cinsi büyükbaş hayvan sevkiyatı ile ilgili olarak, aşağıda yer alan açıklamalar ve bilgileri bizlerle paylaştılar.

Limanın tahliye ve altyapı işlemlerine aracılık etmek suretiyle hizmet yaptıklarını belirten Limak Port yetkilileri, hali hazırda daha ne kadar canlının limana getirileceği ile ilgili bilgilerinin olmadığını ancak döviz kurunda yaşanan yükselmeden dolayı 3-4 ay sevkiyat beklemediklerini belirtiler.

Tahliye işleminin ortalama 4 gün sürdüğü, günde ortalama 7 bin civarında canlının tahliye edilebildiğini ifade eden yetkililer, gemilerin yaklaşık 20-25 bin adet canlı hayvan taşıdığını belirttiler. Tahliye işlemini hızlandırmak amaçlı, İlave olarak yeni rampalar kurduklarını, platform oluşturulduğunu ve bu platformların uçlarına yanaşan araçlara hayvanların yüklenmesini sağladıklarını ifade ettiler. Ayrıca rıhtıma bariyerler yapılarak olası kaçışları engellediklerini söyleyen yetkililer, platform ve rıhtım alanının ilaçlamasının titizlikle yapıldığını, sıcaklık değerlerinin arttığı ve rüzgârın denizden estiği zamanlarda yaşanan ağır kokunun çevreye olumsuz etki ettiğini ifade ettiler.

Yapılan açıklamalara göre, canlı hayvan nakliyelerinin dünya sağlık örgütü tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde yapıldığı ve Veteriner Sınır Noktası Kontrol Müdürlüğü yetkililerince ülkemiz tarafından belirlenen sağlık sertifikalarında yer alan aşı ve testlerin yapıldığını, (Her ülke farklı türde aşı isteyebilir) ilgili devletler arasında yapılan protokoller çerçevesinde uygunluğuna bakıldığını ifade ettiler.

Yaklaşık 18-25 günlük yolculuktan sonra limana gelen gemilere, İskenderun limanı veteriner sınır noktası kontrol müdürlüğüne bağlı görevli hekimlerin çıkarak fiziksel inceleme yaptıklarını belirten yetkililer, gemilerde ortalama 7-8 kat olduğunu, beher kat’a çıkarak hayvanların arasında gezerek gözle muayene yaptıklarını, farklı görülen semptomları hayvanların görüntülerinden belirlediklerini söylediler. Gerekli tespit ve tetkikler yapıldıktan sonra besicilere teslim edilen hayvanların bundan sonraki süreçte de, ellerinde bulunan belgeler doğrultusunda besi çiftliklerinde tekrar muayene ve kontrole tabi tutulduklarını ifade ettiler.

Şarbon vakalarının 15 gün içinde hayvanın yolda gelene kadar telef olmasına sebebiyet vereceğini vurgulayan yetkililer, şimdiye kadar söz konusu limanda böylesi bir olaya rastlamadıklarını belirterek telef olan canlıların gemilerde bulunan rende makinesi ile kıyılmak suretiyle dışkıları ile birlikte Uluslararası sularda deşarj edildiğini ifade ettiler.

Söz konusu mahalde bulunan ve gemilerde havalandırma sistemlerinin bulunduğunu, canlıların sağlıklı bir şekilde ülkeye geldiğini belirten ithalatçı firma yetkilileri ise önemli bir gerçeği dile getirdiler. Bundan 20-30 yıl önce kendi hayvanlarını beslediklerini hatırlatan ithalatçı firma yetkilileri şu anda damızlık hayvan bulmakta zorlandıklarını ifade ettiler. Artan nüfusa bağlı olarak yeterli canlı hayvanın mevcut olmadığından dolayı devlet politikası gereği ithalatın gerçekleştiğini söyleyen ithalatçılar hayvancılığa ve damızlık üretimine gerekli önem ve destek verilirse bu sürecin bir kaç yılda atlatılacağını yoksa fiyatların daha da artacağı yönünde görüş bildirdiler.”

Taraflara, İlgili Bakanlıklara büyük sorumlulukların düştüğü canlı hayvan ithalatında gerekli tedbirleri almak ve dikkatli davranmak toplum sağlığı açısından çok önemli bir gündem olarak hassasiyetini korumaktadır.

İskenderun Çevre Koruma Derneği olarak, yukarıda yaptığımız açıklamalarda,  Limanda yaptığımız incelemeler sonucunda elde ettiğimiz gözlemlerimizi aktardığımızı belirtir, mevzuata ilişkin hususları tekrar değerlendireceğimizi, Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

 

Yorum Gönder