SAVAŞ:HATAY EKONOMİSİ SIKINTI YAŞIYOR

24 Şubat 2016 Çarşamba 14:38
Bu haber 1029 kez okundu

Tampon Bölge Olsaydı, Denizlerde Can Kaybı Yaşanmazdı'

SAVAŞ:HATAY EKONOMİSİ SIKINTI YAŞIYOR

 Avrupa Birliği'nin (AB) Brüksel Zirvesi'nde Suriye'de siviller için güvenli bölge oluşturulması yönünde görüş birliği çıkarken, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'liLütfü Savaş, "5 yıl önce tampon bölge oluşturulsaydı, denizlerdeki ölümler yaşanmazdı" dedi.

Lütfü Savaş, 2011'de başlayan Suriye iç savaşının Hatay'a olumsuz etkilerinin başında  kötü giden kent ekonomisi olduğunu ifade ederek, iş dünyasının büyük sıkıntı içerisinde olduğunu söyledi. '5 yıldır gerçekten çok acı çektik' diyen Savaş, özellikle banka kredisiyle çalışan iş adamlarının zor günler geçirdiğini belirterek, "Çünkü bankalar sanki kaygıylaHatay'a ve Hatay gibi sınır illerine bakıp buradaki vermiş olduğu kredileri bir an önce geri alma peşine düştükleri zaman iş adamlarımız zor duruma düşüyor. Herkes hemen hemen batık iş adamı pozisyonunda görülüyor. Bu da bizim iş adamlarımızı iş dünyamızı rencide ediyor" diye konuştu.

NÜFUSUN ÜÇTE BİRİ KADAR SURİYELİ VAR

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre 2015 nüfusu 1 milyon 533 bin 507 olan kentte 500 bin Suriyeli yaşadığını belirten Başkan Savaş, şöyle devam etti:

"Tabii ki Hatay'a fiziki bariyer konulması konusunda çabalar var. Kimi yerlerde tel örgüler, kimi yerlerde hendekler, kimi yerde de beton duvarlar örüldü. Ama insanoğlu tabii ki can korkusuyla daha güvenli bölgeye geçmek için de çaba sarf ediyor. Bu anlamda da son günlerde Suriye'den kaçıp Türkiye'ye sığınmak isteyen birçok insan var. Tabii ki biz hiç kimsenin vatansız kalmasını, bayraksız kalmasını, evinden uzaklaşmasını istemiyoruz. Ama öyle bir durum oldu ki şu anda 500 bin civarında misafirimiz var. Bu misafirler tanrı misafiridir. Hatay halkı da bundan çok şikayetçi değildir. Ama keşke 5 yıldır bu problemler hemen sınırda çözülseydi. Orada tampon bölge oluşturulup o tampon bölgede hem Türkiye Cumhuriyeti hem de uluslararası yardım kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve devletler yapabilecekleri yardımları burada yapıp suyunu, elektriğini, okulunu prefabrik olarak işte çadırlarda çözebildiğimiz kadarıyla çözüp burada insanları istihdam etseydik Türkiye'de, Hatay'da bu kadar karışık tablo oluşmazdı. İnsanlar da yollarda ölmezdi, denizlerde can kaybı yaşanmazdı. ve bu kadar da demoralize olmazdı herhalde. Hemen kendi vatanının içerisinde 5-10 kilometrelik bir sınır hattı çizilip güvenli bölge ilan edilip orada bakılsaydı yarın orada barış sağlandığında evlerine gitme imkanları da çok daha kolay olacaktı. Maalesef tabii ki bugüne kadar yapılmadı."

Yorum Gönder