Kanserle Mücadelede En Önemli Husus ‘Erken Teşhis’

08 Nisan 2019 Pazartesi 11:17
Bu haber 699 kez okundu

İskenderun Gelişim Hastanesi ve Başkent Üniversitesi işbirliği ile yeniden düzenlenen Radyoterapi Merkezi’nde hizmet sunanBaşkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Önal, 1-7 Nisan Kanser Haftası kapsamında, erken teşhis ve kanserden korunmaya dikkat çekti.

Kanserle Mücadelede En Önemli Husus ‘Erken Teşhis'
İskenderun Gelişim Hastanesi ve Başkent Üniversitesi işbirliği ile yeniden düzenlenen Radyoterapi Merkezi’nde hizmet sunanBaşkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Önal, 1-7 Nisan Kanser Haftası kapsamında, erken teşhis ve kanserden korunmaya dikkat çekti.

‘Sigara İçmeyin, Düzenli Beslenin, Egzersiz Yapın’

Kanserin, tüm dünyada kardiyovasküler hastalıklardan sonra bilinen en sık ölüm nedeni olduğunu açıklayan Prof. Dr. Cem Önal, “Tüm dünyada en sık görülen kanserler; akciğer, meme, kolorektal, prostat ve mide kanseridir. En sık ölüme neden olan kanserler iseakciğer, kolorektal, mide, karaciğer ve meme olarak sıralanabilir. Kanser hastalığı için iki husus çok önemlidir; erken teşhis ve kanserden korunma. Kanserden korunmak için yapılacak en önemli unsurlar; sigara içmemek, düzenli beslenme ve egzersizdir. Günümüzde sigara başta olmak üzere, kanserojen maddelerin zararlı etkileri ile ilgili ciddi çalışmalar ve kampanyalar yürütülmektedir. Kanser tarama programları ise günümüz itibari ile meme, prostat, rahim ve kolorektal kanser ile sınırlı olup en sık görüldüğünü belirttiğimiz akciğer kanseri için etkin herhangi bir tarama programı bulunmamaktadır. Kanser hastalarında hastalığın yerleşim yeri, türü, evresi ve hastanın genel sağlık durumuna göre çeşitli tedaviler uygulanabilmektedir. Cerrahi, kemoterapi, radyoterapi başlıca tedavi seçenekleri olup, seçili hastalarda sistemik radyoaktif tedaviler, radyolojik olarak ablatif tedaviler de uygulanabilmektedir. Günümüzde immünoterapi de sıklıkla kullanılmaya başlanmış olup, tıbbi onkolojide kemoterapiye yanıt vermeyen hastalarda ikinci basamak olarak onay almıştır. Aktif aşılama programları ise sınırlı olup şimdilik rahim ağzı kanseri dışında etkinliği gösterilememiştir” açıklamasında bulundu.

‘Erken Tanı Hayat Kurtarır’

Kanser tedavisinde uygulamış oldukları radyoterapi hakkında önemli bilgiler veren Prof. Dr. Cem Önal, “Radyoterapi, kanser hastalarının yaklaşık 3/4’ünde gerek kanser hastalığını tamamen ortadan kaldırmak ve bölgesel tekrarlama riskini azaltmak amaçlı, gerekse kansere bağlı kanama, ağrı, nefes darlığı, şuur bulanıklığı gibi semptomları ortadan kaldırmak amacı ile sıklıkla uygulanan etkin bir tedavi yöntemidir. Tedavi sırasında kullanılan radyasyon sadece tedavi odasında etkili olup, hastanın tedavisi bittikten ve tedavi odasından çıktıktan sonra etrafa radyasyon saçmamaktadır. Bu nedenle radyoterapi uygulanan hastalar çevresi için herhangi bir radyasyon riski taşımamaktadır. Radyoterapi merkezlerinde kullanılan cihazlar ve planlama sistemleri kadar akademik çalışmalar ve kişisel tecrübeler de öne çıkmaktadır. Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’mızda konusunda uzman hekim ve radyasyon fizikçileri tarafından teknolojik olarak en üst düzeyde olan radyoterapi cihazları ile gerçekleştirilen tedaviler uluslar arası arenada yüksek prestijli kanser merkezlerinde elde edilebilen benzer yüksek tümör kontrol ve düşük yan etki oranlarıyla, hastalara kaliteli bir yaşam sunmaktadır. Özellikle de kısa süre içerisinde bölgemizde eksikliği olan kaliteli onkolojik tedaviler de yapılmaya başlanmıştır.Son olarak unutulmaması gereken bir sloganı vurgulamak istiyorum. Erken tanı hayat kurtarır” dedi.

Yorum Gönder